17 – Küçüçük Bebeğimin Beynine Kocaman İğneler Soktular

Bu kez röportajın kahramanı küçük bir çocuk. Yerinde duramıyor, ordan oraya koşuşturup duruyor. Oysa ki, daha iki hafta öncesine dek hareket bile edemez haldeymiş. Annesinin dediğine göre elinin üç parmağı kıvrık, bacakları da çarpıkmış. Yetersiz beslenme yüzünden de gelişimi geri kalmış.

Ufacık çocuğun beyninden sıvı almak için, her defasında doktorların elinde koca koca iğneleri gördüğünde annesi gözyaşlarını tutamamış. Söylediklerine göre beynin alt kısmında sola doğru kayma varmış ve bu da sinirlerin üzerine baskı yapıyormuş. Sonuş olarak da kısmi felç yaşanabilirmiş.

Ancak kullandıkları hiçbir ilaç işe yaramıyormuş. Kocasıyla çaresiz kalmışlar. Devletin tek çocuk politikası yüzünden başka çocuk da yapamaz durumdalarmış. Son çare olarak Çigong akıllarına gelmiş.

Yakınlarından biri Merkez’de çalıştığı için bu şekilde haberleri olmuş. Bir gün evlerinde ziyarete gelip çocuğa Çi vermiş ve çocuğun tepkisi olumlu olmuş, hatta kullanamadığı yerlerde hareketler görülmüş. Onlar da çocuğu alıp Merkez’e getirmişler. Merkez’deki yaşlı bir amca (önceki röportaj) ona Çi verince çocuğun tüm enerjisi yerine gelmiş. Şimdi koşup oynuyor, iştahı da yerinde.

“Oğlunuz Çi’ye inanıyor mu?” diye sormuş bizim usta. “Nerden bilsin, daha 2 yaşında o” demiş annesi. Demek ki Çi inanmayanlar üzerinde de etkili olabiliyor. “Benim inanmam ve çocuğumu buraya getirmem yeterli” demiş anne yine. Çocuk büyüyüp de kendiyle ilgili bu anıyı dinleyince acaba tepkisi ne olacak?