43 – Karımın Suratına Attım

1986’da elektrik kablolarıyla uğraşırken, Hoca Yu’yu elektrik çarpmış. 4 saatten fazla ölü kalmış ve anca hayata döndürmüşler. Uyandığında ise artık eskisi gibi değilmiş. Sürekli yarı uykuda, çalışmaz halde ve asabi bir şekilde daha 31 yaşında eve bağlanmış.

Ameliyattan sonra dizlerinin üzerine de baskı yapamaz olmuş. Boğazında da yutma sorunu yaşıyormuş. Kasıtlı olmadan karısına karşı da kötü davranıyormuş. Karısı ise ona karşı çok hoşgörülü ve sabırlıymış. Bir gün karısı ona üzüm yedirmeye çalışırken, teşekkür edeceğine üzümü alıp suratına atmış. Hala çok utanırmış bu yaptığından. Ama bu deneyim, şimdi benzer durumdaki öğrencilerine kendisinin de sabırlı yaklaşmasına yardımcı olmuş.

Peki nasıl başlamış Çigong’a? 1993’te kızkardeşi vermiş bu fikri ve bütün masraflarını karşılamayı kabul etmiş. Lao-Shi’nin insanlara yardım edip yürümlerini, konuşmalarını, ayağa kalkmalarını gördükçe bunun toplu bilinç safsatası olduğuna inanmış. Çok abartılı ve hipnotik bir olay olarak algılamış.

Peki kendi hastalığına faydasını gördükçe fikri değişmiş mi? Hayır. Tam olarak nedenini bilmiyor ama zaten iyileşecek olduğuna ve bunun Çi sayesinde olmadığına inanmış. Dönmesine eve dönmüş, hem de iyileşmiş bir şekilde, ama tam bir şüpheci olarak…

Kasabasındaki tanıdıklar ve dostlar ondan Çigong öğretmeleri için kapısını çalmaya başlamışlar. Parkta öylesine öğretmeye başlamış. Birgün içlerinden birisi şifayı hızlandırması için ondan Çi enerjisi vermesini rica etmiş. O da vermiş ve alan kişi iyileştiğini iddia etmiş. Nezaketen söyledi diye kabul etmiş. Kurs vermeye devam ettikçe benzer talepler ve benzer nezaketler artmış(!).

Kolunu kıpırdatmadan kasabada ünü yayılmış. Birgün yakın akrabası gelip Çi enerjisi ile şifa vermesini rica etmiş. O da doktor olmadığını söyleyip reddetmiş. Ya bir şey olursa diye sorumluluk almak istememiş. Yakını da “Doktorlar zaten öleceksin dedi! Ne kaybedersin!” diye yakınmış.

Yakınmalara dayanamayıp yardım etmeyi kabul etmiş, ama sorumluluk almayacağını belirtmiş. Kabul etmişler. “Ölü bir ata sanki yaşıyormuş gibi müdahele ediyordum” diye ekliyor. 1 haftalık Çigong tedavisinden sonra yakını canlanmaya başlamış ve uykusu düzene girmiş. Daha sonraki Çi çalışmalarında bir anda yüksek ateşi çıkıp ishal olmaya başlayınca Zhou tedirgin olup paniklemiş. Onu hemen apar topar Merkez’e götürmüş ve tedavisi tamamlanıp tamamen iyileşmiş.

O günden sonra Çigong’un koyu bir savunucusu ve destekçisi olmuş. Kendi gibi protest olanlara şunu söylüyor:”Önce bir yap, göreceksin ki Çi seninle irtibata geçecek!”