4 – Evde 3 Çocuğum Var Yaşamak İstiyorum!

“Ben de bir doktorum” diyor Bayan Liang. 30lu yaşlarının başında aşırı baş ağrıları, mide sancıları, nefes ve görme problemleri yaşamaya başlamış. Kalp atışlarında düzensizlik ve son olarak da 1982 yılında meme kanseri aldığı en kötü haber olmuş. Doktor olduğu için kendini tıbba emanet edip bir dizi tedaviden geçse de iyileşememiş. Kendini çaresizce evde yatar bulmuş.

Peki ailesi destek olmamış mı? Hayır. Kaynanası kocasının ondan boşanması için baskı yapmış. Varolan tüm tanrılara dua edip çocukları için hayatta kalmak için yalvarmış.

Kaynanası ve kocası tarafından kötü muameleye maruz kalınca umudunu yitirmeye başlamış. Sevgiye ve hoşgörüye muhtaç hale gelmiş. Komşularından birisi şans eseri Çigong hocası çıkmış ve ona Zhineng Çigong’dan bahsetmiş. Ne olduğunu bilmediği halde birisinin ona ilgi göstermesi bile ona güven ve mutluluk vermiş. Komşusu ona Çi vermeye başlamış. Enerjiyi aldıkça daha iyi hissetmiş. Kendini gülerken bulduğunda delirmeye başladığını sanmış. Bu kadar yıl acı ve ızdırapla geçen zamandan sonra kendini bir anda huzur ve mutluluk içinde bulmuş.

1985 Ocak ayında Çigong öğrenmeye başlamış. Bir kaç yıllık sebatla devam eden çalışma sonrası tamamen iyileşmiş. Kanserden ise eser kalmamış.

Peki kocaya ne olmuş? Kocasıyla eskisinden daha mutlu olmuşlar ve ikisinin de saçlarındaki aklar siyaha dönüşmüş.

Dr. Liang kendi kasabasında yüzlerce kişiye Zhineng Çigong öğretmiş ve tüm kazancını da Merkez’e bağışlamış.

“Çigong benim hayatımı kurtardı. Bu, asla parayla satın alınabilecek bir şey değil” diye eklemiş.

10 – Resmen Geri Döndüm

Herkes gibi Bayan Ma da meme kanseri olduğunu öğrenince kendini modern tıbba teslim etmiş. Ameliyatlar, kemoterapi, radyoterapi ve ilaçlar… İyileşmediği gibi hastalık heryere sıçramaya başlamış.

Kanserin kontrolden çıkmış olması onu depresyona sokmuş. Çigong’u duyar duymaz trene atlayıp Merkez’e gelmiş. Sanmış ki, diğer hastanelerdeki gibi o yatacak, doktorlar ona şifa verecek. Her gün uygulanan disipliner çalışmaları görünce çok şaşırmış. Hiç kanser hastaları bu kadar çalıştırılır mı? Çalıştırılır.

Etraftakilerden Çigong sayesinde iyileşenleri duydukça burada olduğuna mutlu olmuş ve cesaretlenerek hareketleri düzenli bir şekilde sebatla uygulamaya başlamış. Yalnız bir ara, çalışmalarına rağmen arkadaşlarına kıyasla çok aşama kaydedememiş olması onu yine sorgulamaya itmiş. Dinlenmek yerine neden bu kadar efor sarfediyorum diye söylenmeye başlamış. 1 ay sonunda pes edip eve geri dönmüş.

Evdeki ilk günleri dinlenmenin keyfini çıkarmış. Yalnız hastalık ilerledikçe bu sefer yataktan kalkmak ızdırap halini almış. Halbuki Merkez’de bütün gün ayakta kalabiliyormuş. Evde ise tuvalete bile zor gidiyor.

Evde ölümü beklemek yerine yine soluğu Merkez’de almış. Bu sefer daha kıymet bilir şekilde çalışmalara koyulmuş. Artık grup içinde aktif rol oynayan bir öğrenci olmuş. Hem çok çalışıyor hem de diğer insanlara yardım ediyormuş. Kıskançlık yerini mutluluğa bırakmış. Diğerlerine yardım ettikçe kendi hastalığını gözünde büyütmekten vazgeçmiş. Bireysel olarak kendi kendine hastalığın üstesinden gelmenin hazzıyla kanseri tamamen yenmiş. “İyileşmenin içten gelen bir istekle olması kaçınılmaz” diye ekliyor Ma.

“Acı yoksa kazanç da yoktur” lafını “Sevgi yoksa kazanç da yoktur” diye değiştiriyoruz.

15 – Ameliyat Mı Yoksa Çigong Terapisi Mi?

Bayan Zhang meme kanseri olduğunda doktor olan kız kardeşi için tek çözüm yolu ameliyatla tümörün alınmasıymış. Bayan Zhang ise ona Çigong’u düşündüğünü söyleyince kardeşi çok kızmış ve “delirdin mi sen, bu ölüm kalım meselesi, vakit kaybedersen kanser sıçrama yapıp her yere yayılır. Yapma demiyorum ama zaman senin aleyhine!” demiş.

Bayan Zhang’ın kocası ise aksine sadık bir Çigong uygulayıcısıymış. O da ameliyatın bir garantisi olmadığını, Çigong başarılı olmasa dahi tümörde gözle görülür bir iyileşme sağlayacağını söylemiş.

Peki kardeşin yolu mu, kocanın yolu mu seçilmiş? Çigong’un yolu diye düzeltiyor Zhang.

Kanseri yenmeye azim eden Zhang her gün sabahtan akşama kadar düzenli pratiklerini uygulamış. Tekrar hastaneye gittiğinde check-up’a sokmuşlar ve kardeşi de dahil tüm doktrolar hayretler içinde kanserden eser bulamamışlar.

Zhang’e şimdi neler hissetiğini sormuş Usta Chan. “Çigong hareketlerini düzenli yapmanın yanısıra öyle bir his var ki, sanki vücudumda büyük tüneller var ve onların içinden Çi özgürce akıp gidiyor.”

22 – Kendiliğinden Kaybolduysa Kanser Değildir O!

4 yıl önce meme kanseri olduğunu öğrenen ve sadece 3 aylık ömrü kaldığı söylenen Bayan Wu, hiç durmadan 3 gün ağlamış.

Peki doktor tavsiyesi ne olmuş? Ne isterse yiyebileceğini ve güzel güzel dinlenmesini söylemişler.

Ustanın bu cevap karşısındaki şaşkınlığını görerek Wu devam etmiş. Ameliyat olamayacağını çünkü aynı zamanda kalp yetmezliği ve kansızlık olduğunu söylemiş. “Ameliyat masasında kalırsın” demişler. Kemoterapi filan da göremezmiş çünkü vücudu bunu kaldıramazmış. Kanserden önce iyiyken bile 5 basamak merdiven çıksa 10 nefes dinlenen biriymiş. Ölümü kabullense bile oğlunun yetim kalması fikri onu çok rahatsız etmiş.

Mucize için yalvarmaya başlamış. Bi gün biri gelip Çigong’dan bahsetmiş. Hemen yakınlarda yaşayan bir Çigong ustasını ziyaret etmiş. Usta buna Çi vermeye başlamış ve olumlu tepki verdiği görülünce hemen çalışmalara başlamış. 1992 sonunda tamamen iyileşmiş ve merdivenleri birer ikişer çıkmaya başlamış.

O da her hasta gibi sonradan doktorunu görmeye gitmiş. Doktoru onu hala hayatta görünce çok şaşırmış. “Eğer kendiliğinden iyileştiyse o zaman o kanser değildi, biz yanlış teşhis koymuş olabiliriz” demiş. Doktorun şaşkınlığı yada inkarları onu alakadar etmemiş, Çigong’un bir numaralı felsefesi olan “haticeye değil neticeye bakarım” diyerek gülümsemiş.