5 – Sağırlık Çok Kötü Birşey

Bu konuşkan hayat dolu kızla röportaj yaparken, Usta Chan daha birkaç ay öncesine kadar onun içine kapanık bir çocuk olduğuna inanamış.

2 yaşındayken şiddetli bir ateş geçirmiş. Verilen ağır ilaçlar duyma kaybı yaratmış. Sınıfta en önde oturmasına rağmen öğretmeni duyamıyormuş. Normal zamanda da sürekli kulağının içinde çınlamalar varmış ve bu durum onu çok huzursuz ediyormuş. Doğal olarak, sınıftaki diğer çocuklardan hep geri kalmış. Gittikleri hiçbir hastane çözüm bulamamış.

Sonra annesinin bir arkadaşı İlaçsız Hastane’den bahsetmiş. Annesi de hemen alıp onu buraya getirmiş. Daha geldiği ilk gün duyma kabiliyeti artmaya başlamış. Düzenli ve sebat ederek yaptığı Çigong çalışmaları sonucu kulaklarındaki sesler azalmış ve duyma yetisine tekrar kavuşmuş.

Annesinin bu haberi alınca nasıl karşıladığını sormuş Usta Chan. Annesi sevinçten ağlamış ve kızı koca bulabileceği için çok mutlu olmuş.

“İnanın bana sağırlık çok kötü birşey” diyen Ming, şu andaki neşesini ve canlılığını Çigong’a borçlu olduğunu ve tekrar duyabilemenin anlatılamaz bir mutluluk olduğunu söylemiş.

37 – Sınıf Arkadaşlarının Alay Konusu

Liu öğrenciyken o kadar ağır duyma problemi varmış ki, tenefüs zilini dahi duymazmış.

Elektronik cihazlar, akapunktur ve bir dolu yol denediyseler de başarı sağlanamamış. Sonra okuldaki bir hocası ona Zhineng Çigong tekniği olan La-Chi (açma kapama yönetmiyle Çi yakalama) öğretmiş. Günde 4 saat alıştırma yaparak iki hafta sonunda kulakları eskisinden de çok ağrımaya başlamış. Hocasının tavsiyesiyle üstüne üstüne gitmiş ve ağrı yok olduğunda duyma kabiliyeti de geri gelmiş. Hocası o kadar sevinmiş ki onu rol model olarak kullanıp Çigong’u herkese anlatmaya başlamış.

Okuldaki çocuklar ise Çigong öğrenmek yerine onunla alay etmeye başlamışlar. Çi’yi hissedebildiğini söyleyince inanmadıkları gibi delilikle suçlayıp sataşmaları çoğaltmışlar. Hiç rahat bırakmadıkları için eskisi gibi çalışamaz hale gelmiş.

1 sene kadar sonra ailesi onu Merkez’e götürmeye karar vermiş. Buradaki hocalarla ciddi çalışmalara koyulmuş ve oranın güvenli aile ortamında eskisinden de iyi duyar hale gelmiş.

“Eğer Çi’yi hissetmek ve ona inanmak delilikse, Merkez’in tamamı tımarhane demektir:)”