42 – Bir Dolu Pirinç Yedim

1986’da, Hoca Zhou, 49 yaşındayken o kadar hastalanmış ki zorunlu emekli yapmışlar. İki adım atsa kalbi patlayacak derecede düzensiz atıyormuş; şiddetli baş ağrıları, rahminde tümör ve bayılma nöbetleri yaşıyormuş.

Yeterince pirinç yediği halde hala enerjisiz olmasını anlayamamış. Doktorlar vücudundaki salgı bezlerinin yeterince çalışmadığını söylemişler. Sürekli dinlenmesi gerekiyormuş.

Birgün arkadaşı Çigong’dan bahsetmiş ve gruba katılmasını istemiş. İlgilenmemiş. Sebebi ise daha önce başka Çigong türlerini denemiş olması ve netice alamaması imiş. Zaman kaybı olarak görmüş.

Arkadaşı onu her ziyaret ettiğinde ısrarını tekrarlamış ve ona ufak ufak Çi enerjisi vermiş. Sırf ondan gelen enerjinin faydasını görmeye başlayınca gruba katılmaya karar vermiş. Kısa süre içinde Merkez’e arkadaşının yardımı olmadan kendi gelip gitmeye başlamış. Bir gün Lao-Shi’nin derslerinden birinde ayak baş parmaklarından dışarı doğru çok miktarda su aktığı hissine kapılmış.  Bunun nedeni tümörlerinin yok oluyor olmasıymış. Bu hissi ertesi gün ultrasona bağlanarak teyit etmişler. Sanki tekrar doğmuş gibi hissetmiş, tüm vucudu çok enerjikmiş.

Peki diğer Çigong türlerinin bir faydası olmazken Zhineng Çigong nasıl fayda etmiş?
Bütün sır içten sevgide saklıymış. Hocalar çok destek olmuşlar ve ona hep cesaret vermişler, çünkü bir zamanlar onlar da bu kapıdan onun gibi girmişler. Çok sabırlı ve iyi niyetli bir şekilde onunla ilgilenmişler. Merkez’deki “sen de yapabilirsin” cesareti çabuk bulaşan bir hastalıkmış.

Şimdi aynı ayakkabıları giyip işe koyulan Hoca Zhou öğrencileriyle aynı sabır ve özveriyle ilgileniyor.

65 – Tayvan’a Gönderilen Çi

Bayan Yun 60 kişilik bir sınıfın hocası, çoğu da kalp krizi kurbanı…

Sınıfına girip öğrencilerine kaçının buraya gelmeden önce normal hastanelere gittikleri sorulduğunda neredeyse hepsi parmak kaldırıyor. Ardından kaçının buraya geldikten sonra durumunda iyileşme olduğu soruluyor. 1 adam haricinde hepsi ayağa kalkıyor. Bu istisna öğrencinin durumunu sorduğumuzda hocamız bize “Daha dün geldi” diyor.

Sadece 1 senelik hoca olmasına rağmen sanki diğer hocalardan daha çok deneyime sahipmiş gibi görünen hocaya bunun sırrını soruyoruz. Sır filan olmadığını söylüyor mütevazi bir tavırla. Buraya gelmeden önce de kendi kasabasında şifacılık yaptığını, Lao-Shi kasabalarına geldiğinde onu buraya davet ettiğini belirtiyor.

Peki zaten şifacıyken, neden Çigong hocası olmayı seçmiş? 7 yıl önce almış Çigong eğitimini. 1966’dan bu yana siyasi yönden kendi ve halkı çok kötü zamanlar geçirmiş.  Rahminde tümör, böbreklerinde ve dalağında iltihap, artirit, uykusuzluk ve baş dönmeleri peşini bırakmamış. Evi kocası idare ediyormuş. 1988’de kocası ölünce hem fiziksel hem ruhen daha da çökmüş. Bu kara günlerden birinde Çigong’la tanışmış.

Önceleri hastalıklarının tümünden Çigong sayesinde kurtulacağına çok ihtimal vermemiş. İlk zamanlar diğer öğrencilere yetişmekte güçlük çekmiş.  Ancak hocaları ve öğrenci arkadaşları çok anlayışlı davranıp ona her türlü desteği vermişler. Her şeyden önce içlerindeki içten sevgiyi hissetmek çok önemliymiş.

6 ay boyunca çalıştıktan sonra gelmiş geçmiş tüm hastalıklarından tamamen kurtulmuş ve kendini gençleşmiş hissetmiş. “Hayatımın senaryosu resmen baştan yazıldı” diye sevinçle ekliyor. Üzüldüğü tek şey kocasının bu mutluluğa ortak olamayışı olmuş. İçindeki bu tarifsiz enerjiyle, o da diğer hastalara içten sevgi ve destek ile şifa vermeye başlamış.

“Eşe dosta da şifa veriyor musun?” diye soruyor Chan. “Elbette” diye yanıtlamış. Kızının karaciğer hastalığını ve safrakesesi taşlarını, oğlunun bağırsak problemlerini iyileştirmiş. Hatta en enteresanı, hasta olan Tayvan’daki büyük abisine de Çi göndererek iyileşmesini sağlamış.

Bu kilometrelerce uzaklığa gönderilen şifayı merakla sormuş Chan. Çi göndermenin elektrik göndermek gibi birşey olmadığını, Çi’nin zaten heryerde aynı anda varolduğunu ve heran kullanıma hazır olduğunu söylemiş. Kardeşinin grup çalışmalarında herkesin içinde bir yerde oturduğunu varsayarak imgeleme yoluyla şifa yollamaya devam etmiş. Grup enerjisiyle artan şifa gücünü bu şekilde daha belirgin bir biçimde test etmiş. Her defasında da işe yaramış.