47 – Karıcım, Lütfen Dostlarımızın Bize Gülmesine İzin Verme!

İki çocuk annesi Liu, şeker hastalığı yüzünden hastaneye yattığında görme yetersizliği, iştah bozukluğu, yüksek tansiyon ve kalpte ritim eksikliği de vuku bulmuş. Hastalığına rağmen doktorlar gidip evinde bol bol dinlemesi için onu taburcu etmiş.

Endişelenmemesini ve ilaçlarını düzenli alıp, yorucu hareketlerden uzak durmasını tembihlemişler. “Nasıl endişelenmeyim!” diye düşünmüş. “Evde iki çocuk, evin işleri, ben ise hasta yatıp durucam evde…”

Komşularından biri diyabetin Çigong ile tedavi edildiğini söylemiş. O da hemen bu haberi kocasına iletmiş.

“Çigong?” diye somurtmuş kocası. “O komşun tam bir yalancı. İşe yarasaydı doktorlar tavsiye ederdi. Anlıyorum, iyileşmek istiyorsun ama bizi eşe dosta, konu komşuya alay konusu yapma!” demiş. Kocasının bu “anlamlı” konuşmasını dinledikten sonra bu fikri bir süreliğine rafa kaldırmış.

Ancak gücü her geçen gün daha da azalmış. Hal böyle olunca evin bütün yükü kocasına kalmış. Komşusu tekrar gündeme getirdiğinde, bu sefer kocası ılımlı yaklaşmış.

3 ay önce onu Merkez’e kocası getirmiş. Pek çok insanın neler başardığını görünce kendini iyi hissedip korkusunu yenmiş. Kendisinin de iyileşeceği inancıyla deli gibi çalışmaya başlamış. Günde 8 saat Çigong yapmış. İlk ayın sonunda kalp atışları düzene girmiş. Takip eden günlerde tansiyonu ve şeker seviyesi düzelmiş. İkinci ayın sonu gelmeden neredeyse herşey normale dönmüş.

Hareketleri düzenli yaparken, kendisinin “zaten iyileşmiş olduğunu” sürekli telkin olarak kullandığını belirtiyor. Kendisini her an Çi’ye açık tutmuş ve tüm evrenden gelen Çi’nin vücuduna akmasına izin vermiş.

Evine mutlu ve sağlıklı döndüğü zaman buna en çok kocası sevinmiş.

51 – Uzun Bir Yol

Merkezin çalışanlarından sorumlu yöneticisi Bay Liu çok mütevazi ve sevimli bir insan. Bir gün yemek yerlerken, Usta Chan’e kendi yaşadığı deneyimden bahsetmek istemiş.

Asker kökenli bir insanmış. 1978’de yüksek şeker hastası çıkmış. Bir süre hastanede yattıktan sonra onu eline bir çanta ilaç vererek taburcu etmişler. Artık ilaçlara makhkum bir hayat sürmeye başlamış. 1 yıl içinde iyice güçten düşerek iş yapamaz hale gelmiş ve 42 yaşında erken emekli edilmiş.

O sıralarda Çigong çok bilinen birşey değilmiş. 1987 yılına kadar da Çin’in siyasi durumundan ötürü duyulmamış.

Çigong’a başladıktan sonra bile 2 sene boyunca hastalığıyla mücadele etmiş. Şekeri bu esnada bir iyileşip bir kötüleşmiş. 1989’da tamamen iyileşmesine rağmen çalışmaları hiç bırakmamış. Buna “Çıktığım çok uzun bir yol, uzun bir fetih” diyor Liu. Yeme içme gibi, Çigong da hayatının bir parçası olmuş.

Peki herkes birkaç ayda iyileşirken onunki neden bu kadar uzun sürmüş? Liu, her öğrencinin iyileşme sürecinin kendine ait olduğunu söylüyor. Burada Merkezin atmosferinden dolayı öğrenciler çabuk iyileşebiliyormuş.  Herşeyden önemlisi de burada binlerce iyileşmiş vakanın olması yeni gelen öğrencilere büyük moral veriyormuş. Ancak yine de öğrencinin Çi’ye inancının tam olması ve onu kullanmada ustalaşması en önemli şeymiş.

Peki bunu Çin’liler dışında diğer insanlar kullanıp sonuçları ikiye katlayabilir mi? “Çi evrenseldir” diyor Liu. Bu hikayeleri herkesin duyması için yayılmasını istediğini, her milletten insanla seve seve bilgilerini paylaşmak istediklerini belirtiyor.

96 – Tekrar 30’larımda Hissediyorum

Bayan Wang şeker hastalığı teşhisi konulunca aylarca hastanede yatmış. Doktorlar bunun bir çaresi olmadığını, ömür boyu verecekleri ilaçları kullanacağını söylemişler. “Neden ben?” diye siyan etmiş. Zaten artiriti varmış ve çok ender görülen bir hastalıkla vücudunun tamamı terleme kapasitesine sahip değilmiş.

Evren bu yakarışlarını duymuş mu? Evet. Yine hayat kurtaran komşulardan birisi ona Çigong’dan bahsetmiş. Zaten daha önce de bahsettiğini hatırlamış ama o zaman onu pek dinelemediğini de anımsamış. Zaten doktorların verdiği ialçlarla idare edebilecekse neden hergün angarya bir dolu hareket yapsın diye düşünmüş ilk zamanlar. Tam anlamıyla muhtaç kalmadıktan sonra bir anlamı yokmuş.

Ama şimdi durum farklıymış. Çaresi olmayan yeni bir hastalık daha eklenmiş ve Çigong yapmaya kararlıymış.

Sadece 20 günlük bir çalışmayla daha iyi yürümeye, yiyip içmeye ve uyumaya başlamış. İyileşmeyi tüm bedeninde hissedip güç toplamış. Ruhen de çok güçlü hissetmeye başlamış. Anne sütünden yavaş yavaş vazgeçen bir bebek gibi zamanla ilaçların sayısını azaltarak en sonunda hiç almamaya kadar gitmiş. Her ne kadar bu süre 2 sene sürse de o bunun farkına bile varmamış. Her günü keyifle ve kendine güvenle geçmiş. Sonunda ise hastalığından tamamen kurtulmuş. Kendini tekrar 30 yaşlarında hissediyormuş.

30 ve 50 yaş arası hastalıklarla geçen zamanı kayıp zaman olarak nitelendiriyor. Şimdi 60’ına dayanmasına rağmen kendini süper genç hissetmek ona büyük bir mutluluk veriyormuş.

Hayata yeniden dönmek mütihş birşey. Hayatta olup üstelik sağlıklı olmak ise paha biçilmez!

98 – Yaşlı Kadınlara Göre Değil

Bayan Li yıllarca tansiyondan ve damar hastalıklarından çekmiş. Buna sonradan şeker hastalığı da eklenmiş.

Yürüyemeyecek kadar güçsüz olduğundan hep evde hapis hayatı yaşıyormuş. Doktorlar da şeker hastalığının ömür boyu süren bir hastalık olduğunu ve ilaçları günü gününe almasını ve ailesinin hep onunla ilgilenmesini istemiş. Kızı çoktan onun özel hemşiresi olmuş bile.

Daha 55 yaşlarında çok yaşlı sayılmayacağı için kızı için bu epey fedakarlık demekmiş. Ona göre ise yeterince yaşlıymış ve öteki tarafa her an geçmeye hazırmış. Yine bir gün komşu tavsiyesiyle Çigong’dan haberi olmuş. Kızı “senin gibi yaşlı bir kadının orda ne işi var” diyerek engel olmaya çalışmış. Ama kocası tam tersi onu cesaretlendirerek gitmesini istemiş. Hala bir şansı varken değerlendirmek istemiş. Yoksa evde ölümü bekleyecekmiş.

Merkeze geldiği ilk günlerde ani bir hafifleme hissetmiş. Lao Shi ile el sıkıştıklarında daha o andan itibaren iyileştiğini biliyormuş. Şekeri normal seviyelere dönmüş, rahatlıkla yürümeye başlamış ve hatta koşar adım hareket ediyormuş.

Onca zaman ilaçlara mahkum yaşadıktan sonra 2 hafta içinde tamamen iyileşmek inanılmaz bir duyguymuş. Genelde Merkez’e dahi gelseler şeker hastalarının iyileşmesi bu kadar kısa sürmezmiş ama o hızlı iyileşmeyi Lao Shi işe tanışmaya bağlıyor. Onun bir şekilde ona Chi aktardığına inanıyor. Ve Merkezde var olan mevcut Çi enerjisi ile sizin enerjiniz aynı frekansa girip aynı titreşimleri yakaladığınızda iyileşme süreci hızlanıyormuş. Yaşlı bir kadın olmasına rağmen epey kayda değer teknik bilgiler aldık kendisinden.

Kızı hala onu yaşlı kadın diye küçümsüyormuymuş? “Hayır”. Hatta kız kardeş gibilermiş artık. Hatta o yapmaya devam eder de kızı Çigong yapmaya başlamazsa, kızından da genç görüneceğini iddia ediyor.

99 – Doğru Adamla Evlendiniz Madam

Bay Yu karaciğerinde kanser teşhisi konulduğunda ameliyata alnıması uygun görülmüş. Ancak bıçaklardan ve acı çekmekten çok korkuyormuş. Bunun yanısıra, pek çok insanın ameliyata rağmen iyileşmediğine ve öldüklerine şahit olmuş.

Ama ameliyat olmazsa da tümör gittikçe büyüyecek ve daha da vahim bir tablo karşısına çıkacakmış. Kızkardeşinin kocası imdada yetişmiş ve ona Çigong’dan bahsetmiş.

Neden kaynı durduk yere gelip bu metotdan bahsetmiş sizce? Çünkü o da zamanında şeker hastasıymış, 8 sene bu illeti çekmiş ve sonunda Çigong ile kurtulmuş. O da, önünde canlı bir örnek varken bu kendi kendine şifa tekniğine tüm kalbiyle inanmış. Yine de şeker hastalığı ile karaciğer kanseri farklı iki şeymiş ve çekinceleri yok değilmiş.

Merkeze gelir gelmez çalışmalara başlamış ve pek çok değişik vakanın burda şifa bulduğunu görmüş. 2 aylık sıkı bir çalışma sonrasında da ağrılarının geçtiğini ve daha rahat bir uyku çektiğini farketmiş. Daha sonra bağlandığı ultrasonda da tümöre ait birşeye rastlanmamış. Tamamen iyileşmiş!

Hala sanki bir rüyada olduğuna inanıyor. İlaçsız, bıçaksız, ağrısız sızısız kurtuluvermiş. Hergün sektirdemen yapmaya devam ettiği her saniye mucizeyi bizzat yaşamaya devam ettiğini söylüyor. İçindeki ve etrafındaki bütün yaşam enerjisinin, Çi’nin farkında olduğunu iletiyor.

Döndüğüne kaynı için ne diyeceğini merak ediyoruz.

“Kardeşim! Doğru adamla evlenmişsin!”